Mousesports’un Efsanler Grubuna yükselmesi ardından ülkemizin gururu AWP oyuncusu Özgür “woxic” Eker ile bir röportaj yapıldı. Bu röportajın en önemli kısımlarını sizler için derledik.
Öncelikle Hellraisers ve Mousesports takımlarındaki rollerinin farklılığından bahsetmek istiyorum. Daha önce takımın süper starı olarak görülüyordun şu an ise durum biraz daha farklı bu konuda ne düşünüyorsun?
Hellraisers’da oynarken yıldız oyuncuydum, ANGE1 oyunu benim üzerime kurmaya çalışıyordu fakat burada (Mousesports) daha fazla yıldız oyuncumuz var. Herkes kendi üzerine düşeni yapıyor, benim tek başıma oynamam gerekmiyor. Bazen oyunumuz kitlenebiliyor tabi ki bu tür durumlarda risk alıp daha fazlasını yaptığım oluyor. Hellraisers’da sürekli harita içerisinde hareket edip kendi başıma bir şeyler yapmaya çalışıyordum, burada yapmıyorum çünkü yapmam gerekmiyor.
Kilitlenmek derken bu konudan biraz daha bahseder misin?
Örnek vermek gerekirse Sprout’a karşı 12-3 geride olduğumuz maç, o serinin 2. haritasıydı yani neredeyse eleniyorduk, o seride oyunumu son seviyede oynamam gerektiğini hissettim. Kendi kendime “şuan bunu yapmak zorundasın yoksa seneye tekrar online elemelere katılacaksın, minor’a geleceksin burayı geçmen gerekecek ve bizim için çok üzücü olacak” dedim. Tabi ki seriyi kendi başıma taşıdım demiyorum fakat o maçta ben ve Karrigan ekstra oynadık diyebilirim.
Bu tür durumlarda sorumluluğu üzerine almak, oyunu değiştirebilecek adam olmak nasıl bir his?
Yaptığım her şeyi önce Karrigan’a soruyorum ve neredeyse her zaman bana izin veriyor çünkü bana güveniyor. Başarısız olsam dahi bana kızmıyor bu durum aynı zamanda kendime güvenimi arttırıyor. Bazen oyunu iyi hissettiğim zaman, Karrigan oyun planını benim etrafımda kuruyor.
Hellraisers zamanlarından bu yana oyuncu olarak nasıl geliştin? Potansiyelini biliyoruz fakat artık Mousesports takımında dünyanın en iyi oyuncularına karşı oynuyorsun.
Hellraisers takımını kariyerimde bir merdiven gibi kullandım, eğer yolun sonunda başarılı olabileceğimizi düşünseydim orada kalırdım, o insanları gerçekten seviyorum, bana çok yardımları dokundu, Hellraisers’dan o teklifi almasaydım belki şuan burada olamazdım. Fakat bir yılın ardından bu takımla kazanamayacağımızı anladım, daha iyi bir teklif alabilmek için çok çalıştım, çok antrenman yaptım. Kontratım bittiği zaman tekrar sözleşme imzalamak istemediğimi söyledim, o zaman da Karrigan’dan bana teklif geldi, kendisi mousesports’da bir kadro kuracağını söyledi ve memnuniyetle kabul ettim.
Şimdi Major’a giderken biraz tatil yapacaksınız, bu kısmı nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsun? Bireysel olarak nasıl antrenman yapıyorsun?
Kişisel olarak oyun oynamak istediğim zaman sadece FPL oynuyorum fakat son zamanlarda bilgisayar başında gereğinden fazla kaldığım zaman odağımı kaybettiğimi hissediyorum bu yüzden artık biraz daha fazla sosyal hayatıma önem veriyorum ve bu durumun bana yararı olduğunu düşünüyorum. Kişisel antrenmanlarım bot vurmakla geçiyor, deathmatch oynamıyorum çünkü hassasiyetim çok fazla olduğu için 5-10 dakika oynadıktan sonra bileğim ağrımaya başlıyor.
Hellraisers takımındayken uzun süreler Ukrayna’da kalıyordun, şuan ise sık aralıklarla Türkiyeye geliyorsun. Bunun nedeni nedir?
Aslında ortada farklı bir durum yok, Hellraisers’da oynarken de Türkiye’ye gelip gidebiliyordum fakat orada kalmayı tercih ettim. Hellraisers olarak çoğunlukla online turnuva oynuyorduk ve Türkiye’den bağlanıp yüksek pingle oynamak istemediğim için orada kalmayı tercih ettim. Takım olarak bana çok yardımcı oldular, hem oyun oynayabileceğimiz bir ofisimiz vardı hem de bana ev kiraladılar. İlk 6-7 ay boyunca orada kaldım ve turnuvalarda başarı gösterdikten sonra davet almaya başladık bu sayede Türkiye’ye dönebildim. Mousesports’da ise çoğunlukla LAN turnuvalarına katılıyoruz, bu yüzden evden antrenmanlara katılmak problem olmuyor.
Bu yazı StarLadder’ın yaptığı röportajdan derlenmiştir.
