İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Taylan Yıldız ile birlikte Türkiye’deki espor ortamı hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

Gamerbase: İBB’de meclis üyesi olarak görev alıyorsunuz. Mecliste espor konusunu hiç konuştunuz mu ya da espor konusu hakkında bir konuşma yapmayı düşünüyor musunuz? Meclis üyeleri esporu ne kadar biliyor?“

Taylan Yıldız: Vizyoner olmak lazım. Çünkü İstanbul gibi entelektüel bir şehre yepyeni vizyonlar ve misyonlar lazım. Bu bağlamda espor önemli. Etraflarından, haberlerden ya da etrafındaki gençlerden bir kez bile olsa duyduklarını düşünüyorum. Atalarımız “At binenin, kılıç kuşananın” demişler. Burada da elbette herkes bu işi bildiğini iddia edecektir. Doğru insanlarla, doğru projelerle yürüyeceğiz.  Hem gelişeceğiz hem geliştireceğiz. İstanbul ve espor severler daha fazla bekletilmemeli.

Gamerbase: Takip ettiğiniz veya oynadığınız herhangi bir oyun var mı? Esporun ne kadar içerisindesiniz?

Taylan Yıldız: 1999’dan beri süre gelen bir oyunculuğum var. 1500 saatlik CS:GO oyuncusuyum. Oyuna emek vermiş bir gamer olduk artık. Gerek Pubg olsun gerek LoL olsun izliyorum, takip ediyorum, konuşuyorum ve konuşulanları dinliyorum. En önemlisi dinlemek. İçinde olmasanız bile bu dünya size bir şeyler anlatıyor. Kimilerine göre büyülü bir dünya ve hayallerden ibaret. Fakat bu hayallerden ibaret diye bahsedenler havuzlu villaları, Gaming House’ları gördüklerinde çok şaşırıyor ve genellikle de kabul etmiyorlar.

Profesyoneller kadar içerisinde değilim elbette fakat burada gençlerin bir isteği var, bir heyecan var ve bu heyecan benimde ilgimi çekiyor. Ben de onlarla birlikte heyecanlanıyorum. Bu heyecanımı da gidebildiğim her yere yanımda götürüyorum. Espor bir tutku mudur kesin bir şey diyemem ama CS:GO bir tutkudur. CS:GO bizde geçici bir heves veya gençlerin dikkatini çekebilmek için kullanılmış bir vaat değil. Espor yıllardır büyüyen ve değerini artıran bir alan, Türkiye bazı konularda treni kaçırdı en azından espor trenini kaçırmamak için elimden geleni yapacağım.

Gamerbase: Ekrem İmamoğlu seçimden önce espor için vaatlerde bulunmuştu. Hiç Ekrem İmamoğlu ile espor hakkında bir görüşme yaptınız mı? Espor hakkında nasıl bir yol haritası düşünüyor?

Taylan Yıldız: Daha bu konuları konuşmaya fırsat olmadı ama espor’u gündemimize taşımak, 2019 planlarımda kesinlikle var.

Gamerbase: Türkiye’de ping gerçekten çok büyük bir sorun. Fiber altyapıyla bu sorun çözülebilir ancak mevcut gidişatla kısa hatta belki de orta vadede büyük bir dönüşüm mümkün değil gibi gözüküyor. Geçmişte Google’da bile çalışmış teknolojinin içerisinde biri olarak sizce kısa veya orta vadede Türkiye’deki ping sorununu nasıl çözebiliriz?

Taylan Yıldız:  Öncelikle fiber altyapımızı güçlendireceğiz ve internet değişim noktalarını Türkiye’ye taşıyacağız.

İstanbul’da kişi başına düşen fiber altyapı uzunluğunun sadece 3,1 metre,

Ankara’da kişi başına düşen fiber altyapı oranı 4,3 metre,

İzmir’de ise; kişi başına 4 metre fiber altyapı düşüyor.

Stocholm’de kişi başına 770 metre fiber altyapı düşüyor.Dünyanın en gelişmiş internet altyapısına sahip Stockholm ile karşılaştırıldığında bizde fiber yatırımlarının yaklaşık 200 kat artması gerekiyor.

Gamerbase: Türkiye’deki büyük internet servis sağlayıcıları aynı zamanda mobil operatörler olduğundan fiber altyapının genişletilmesindeki yavaşlığın sebebi 5G’nin beklenişi olabilir mi? Evlere de gireceği söylenen 5G teknolojisi oyuncuların ve hatta işini internetten yürüten herkesin çözümü olacak mı? Türkiye’de 5G’ye hızlı bir geçiş olacağı belirtiliyor ancak 3G ve 4G’nin gecikmeli gelişinin ardından operatörlerin 5G için de mevcut teknolojilerin yeterince kâr elde etmesini bekleyeceği de ortaya atılan düşünceler arasında. Sizce Türkiye’de 5G’yi ne zaman görebiliriz?

Taylan Yıldız: Türkiye’de şu anda yüzde yüz güçlü bir 4.5G altyapısı yok, sağlanamıyor. GSM baz istasyonlarının fiber internet kablolarıyla birbirine bağlı ve milyonlarca GSM hattı bu şekilde çalışıyor. Fiber alt yapının önemi burada da ortaya çıkıyor. 5G’ye geçiş süreci çok iyi planlamalı ve titizlikle yönetilmeli.

Gamerbase: Oyuncuların internetle ilgili yaşadığı diğer bir sorun ise Türkiye’deki yükleme (upload) hızları. Alt yapı daha fazlasını desteklemesine rağmen yükleme hızı hemen hemen tüm internet sağlayıcıları tarafından 2Mbps veya 4Mbps gibi oyun oynarken canlı yayın yapılması imkansız, YouTube’a bir video yüklemek için bilgisayarın gece açık bırakılması gereken hız sınırlamaları uygulanıyor. Bu sınırlandırma hakkında ne düşünüyorsunuz? IBB olarak bu konuda bir çalışma yapmanız mümkün mü?

Taylan Yıldız: İstanbul belediyesi elektronik haberleşme altyapısı kuruluma dair izin ve geçiş haklarını 2010’dan beri maalesef durdurmuştu. Fiber altyapı eksikliği download ve upload hızlarının önündeki en buyuk engeldi. Umarım bu engelleri biz kaldıracağız.

Gamerbase: Geçtiğimiz yıl İstanbul’da 230.000$ ödül havuzuna sahip BLAST PRO turnuvası düzenlendi. Bu turnuva Türkiye’de düzenlenen en büyük uluslararası espor turnuvasıydı. Bu tür yerli veya uluslararası organizasyonlara IBB olarak herhangi bir destek vermeyi veya teşvik etmeyi düşünüyor musunuz? Sizin bu konuyu meclise taşıma veya şahsen organizasyonlara İstanbul’u tanıtma gibi çalışmalarınız var mı?

Taylan Yıldız: (Üstünde çalıştığımız projelerimiz var, İstanbul’u hak ettiği noktaya taşımak istiyorsak her alandan projeler üretmek zorundayız, espor da bu alanlardan birisi)

İstanbul gerçekten harika bir yer. Dünyanın en çok merak edilen, ilgi çeken, bu kadar çok farklı elementi gövdesinde taşıyan süper kahraman gibi bir şehir.  Espor ile birleştiğinde kültürel mirasımız arasına eklenebilecek mükemmel detaylara sahip. Herkesin hayalleri vardır. Bir başka hayalimiz neden bu olmasın? Önemli olan kısım gerçeğe dönüşme aşamasında bizim buna ne kadar hazır olacağımızdır. Bugün insanlar ESL Katowice için uzun kuyruklar oluşturup alanı tamamen dolduruyorlar. Sadece izleyen değil aynı zamanda gelişen ve geliştiren bir yapı hedefimiz.

Gamerbase: Sizce Türkiye’deki espor ortamının en büyük sorunu nedir? Sadece 1-2 oyunla sıkışan espor sektörünü nasıl daha fazla oyun ile buluşturabiliriz?

Taylan Yıldız: Espor oyunlarını bir ülkenin üretim gücünü oluşturan unsurlar gibi düşünebiliriz. Her ülke tarımda, sanayi ya da ticaret gibi kavramlarda üstün değildir. Coğrafi konumları gereği üstünlükleri ve zayıflıkları mevcuttur. Aslında bu sıkışma dediğiniz şey tam olarak bu. Bugün dışarıdan bakınca CS:GO ve League of Legends arasında sıkışmış gibi dursa bile Rainbow 6: Siege’de önemli sayıda takım ve oyuncu, PUBG’de üst üste iyi başarılar alan takımlarımız, hatta PUBG Nations Cup’ta bizi temsil edecek Digital Athletics takımımız, Hearthstone’da Dünya Şampiyonluğu almış bir oyuncumuz mevcut. Biraz imkan versek Rocket League’de de ortalığın tozunu attıracağımızı düşünüyorum. Burada problem bu soruyu sorarken olduğu gibi belli kalıplara ve buhranlara takılmadan düşünebilmek ve yürüyebilmek.

Takım kuran ya da bu yolda yürümek isteyen kişilerin mutlaka eğitim alması önemli. Espor eğitiminden bahsetmiyorum yanlış olmasın. Yapılan iş espor takımı kurmak bile olsa bir iş. İşletme eğitimi almak, gelir gider dengesi, vergiler, yasal yollar gibi şeylerin öğrenilmesi lazım. Hevesli gençlerin bir araya gelip takım kurması elbette çok önemli lakin bunun kariyer olarak yürümesi açısından takımda bir yada birkaç kişinin “paranın nasıl kazanılacağı ve harcanacağı” konusunda işletme bilgisine sahip olması gerek. Şirket kurun demiyorum elbette ama bu işe ciddi bir yaklaşım şart.

Bu açık doldurulduktan sonra takımlar, artık daha büyük oynamaya başlayabilir. Girişimciler, yatırımcılar ile görüşmeler, marka çalışmaları yürüyebilir. Bütün bu yapılara en büyük desteği elbette oyun firmalarının ülkemize resmi lig ve destekler sunması ile gerçekleşir. Günün sonunda takımlara ve oyunculara verilen destekler ne kadar büyük katmanlarda geri dönüş ile değerlenirse o kadar artar. Resmi ligi, operasyonu olmayan oyunların takımlarına markalar itibar göstermeyecektir.

Gamerbase: Türkiye ve Avrupa’daki espor ortamını karşılaştırınca en büyük sorunlardan birisi maddi kazanç. Üst düzey CS:GO oyuncularımız Türkiye yerine Avrupa’da oynamayı tercih ediyor. Sizce bunun önüne nasıl geçebiliriz?

Taylan Yıldız: Beyin göçüne benzetebiliriz bu durumu, oyuncularımız hak ettiği değeri bulamayınca yurt dışına kaçıyor, her alan için geçerli bir durum bu, insanlarımız için güzel ülkemizi yaşanabilir hale getirmeliyiz

Ayrıca para her zaman önemlidir. Emeğin, bilek gücünün karşılığıdır. Burada da Wallbang’lerin, Clutch’ların Flick’lerin karşılığı diyebiliriz. Oyuncu, insani içgüdü olarak her zaman mutlu olacağı, huzurlu olacağı yeri seçer. Futbolda da benzer bir durum söz konusu. Lakin şu an Avrupa ve Amerika gibi ortamlar bizi yutacak kadar gelişmiş durumdalar operasyonel olarak, Pinglerin çok yüksek olması ise başlı başına bir sorun. Bir üst cevapta dediğim gibi, bir şeylerin ilerlemesini istiyorsak ülkemizi ekonomik olarak güçlü hale getirmemiz ve yatırımlara açık konumda tutmamız lazım.

Gamerbase: Free To Play olarak adlandırılan oynaması ücretsiz ancak oyun içerisinde satışlar olan ve genellikle bu satışların oyun içerisinde avantaj sağladığı oyunlar ile sizce espor kategorisine giriyor mu? Ülkemizde çok popüler oyuna aşırı derece benzeyen bir “Free To Play” oyun var. Bu oyunun Espor arenasında parayı verenin daha avantajlı olması hakkında düşünceleriniz neler, sizce bu espor mu?

Taylan Yıldız: Her oyunun, aslında oyun şirketinin kendine göre bir para kazanma yöntemi, iş modeli mevcut. Bu modeller dünya çapında farklı yapılara da evriliyorlar. Oyun size güçlü olmanız için bazı şartları (ki bu satın alma oluyor) yerine getirmeniz gerektiğini söylüyor. Eğer salt bir rekabet diyorsak, para ile dengelerin değiştiği bir şeye espor dememiz bu konuda gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Dünya çapında espor oyunlarının genel tanımı da suistimal ediliyor. Geçmişte Online, Multiplayer gibi tanımlarla bahsedilen yapımlar şimdilerde espor başlığı altında önümüze getiriliyor.

Gamerbase: Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Taylan Yıldız: Artık gençler bireyleri etiketleyen, ötekileştirici siyaset değil proje üreten liderler istiyorlar. İnternetimiz hızlı olsun demek sağcı ya da solcu bir söylem değildir, dünya standartlarında eğitimimiz olsun, düşüncelerimizi baskılanmadan ifade edebilelim demek sağcı ya da solcu söylem değildir. Espor endüstrimiz gelişsin sporcularımız dünyada iyi yerlere gelsin demek de sağcı ya da solcu söylem değildir.

Bugün üretilen politikalar gençlerin sorunlarından da beklentilerinden de çok uzak maalesef. En büyük hayalimiz gençler için gençlerle çalışan bir yönetim oluşturabilmek.

BU İÇERİĞE YORUM YAP

Yorumunuzu girin!
Adınızı lütfen buraya girin