Vilgefortz, Yennefer gibi güçlü büyücülerden bir tanesidir. Bazı hikayelerde gerek arka planda kalarak bazı hikayelerde de önemli roller alarak Witcher evreninde yer almaktadır. Geralt’ın Rivya’dan, Yennefer’in Vengerberg’den anılması gibi Vilgefortz’tan tam ismi istendiğinde Roggeveen’li Vilgefortz olarak anılıyor.
Bölüm Bir: Terk Edilmenin Gücü
Kovir Krallığı’nın iki başkenti vardı. Bunlardan biri yaz aylarında başkentlik eden Pont Vanis iken diğeri kış aylarının başkenti Lan Exeter’di. Büyük bir liman kenti olan bu kentte Vilgefortz doğdu. Annesi ve babası tarafından soğuğun göbeğinde bir oluğa terk edildi. Uzunca bir süre orada yaşama tutunan Vilgefortz, druidler tarafından bulundu ve doğanın bu bilge adamları tarafından itina ile yetiştirildi. Gençlik çağına geldiğinde artık kendisi için büyücü yahut druid denebilirdi. Dünyaya karşı büyük bir hırsı vardı ve bu hırs gözlerinden okunabiliyordu. Bu sıralarda Vilgefortz’un farkında olan bir büyücü druidlerin yanına gelip Vilgefortz’u eğitmek için istediğini belirtti. Vilgefortz bunu düşündü, fakat sonra bunu reddetti. Kendi gücünün farkında olarak druidlere veda etti ve dünyayı dolaşmaya başladı. Kuzeyde paralı asker, güneyde bir casus ve kimsenin bilmediği zamanlarda öldürdüğü insanlarca acımasız bir katil olarak yaşamaya başladı. Bu yaşam onu başlarda büyülese de sonradan bunun kendisi için hiç de iyi olmadığını fark etti. Hatta bir kadınla tanıştı ve kadına aşık oldu. Günler birbirini kovalarken Vilgefortz’un içindeki güç ağır bastı ve duyduğu hisleri unutmaya başladı. Bir süre sonra içindeki heyecanı dinlemesi gerektiğini anladı ve büyücülerin arasına katıldı.
Bölüm İki: İkili Oyunların Üstadı
Kısa sürede büyücülerin arasında yükselen Vilgefortz, artık büyücü kardeşliğinin üyelerinden biriydi ve bu kardeşlik içinde yükselmesi de sanılandan hızlı gerçekleşti. Çok geçmeden kendini beş büyücüden oluşan yüksek büyücü konseyinde buldu. Artık hem büyücüler hem de krallıklar dünyası adına daha çok bilgi edinebilecek ve arayışlarına cevap bulabilecekti. Nilfgaard’ın kaçak prensi Duny ile görüşmeye başladı. Duny’den Ciri’nin doğacağı haberini aldı ve Skellige’ye gitti. Ciri, Vilgefortz’un güçleri için önemli bir basamaktı, çünkü bu kız, Lara Dorren adındaki elfin kanını taşıyordu ve bu kan taşıyana özel güçler bahşediyordu. Vilgefortz Skellige’de Duny ile bir anlaşma yaptı. Anlaşma gereği Vilgefortz Duny’e Nilfgaard İmparatorluğu’nu ve krallığını geri kazandıracak, buna karşılık Duny, yani Emhyr Var Emreis de Vilgefortz’a kuzeyi ve Ciri’yi bahşedecekti. Bir plan yapılmıştı, fakat Prenses Pavetta bu durumun farkına varmıştı ve Cintra’ya doğru yola çıktığını düşündüğü, ama Nilfgaard’a gitme planı olan gemiden Ciri’yi uzaklaştırmayı başardı.
Bunun hemen sonrasında Duny ile Pavetta kavga etmeye başladı. Pavetta içindeki elf kanının gücüyle büyülenirken Vilgefortz hedefine odaklanmış bir büyücünün yapacağı gibi Emhyr’i ve kendisini gemiden uzağa ışınladı. Gemi paramparça olmuştu ve tek yaşayan Emhyr’di. Artık bundan sonra Duny diye biri yoktu ve derhal Nilfgaard krallığını almak için kendisine yardım eden Xarthisius’u da yanına alıp Usurper’i koltuğundan etti. Duny ölmüş, kral Emhyr var Emreis gelmişti, fakat verilen sözlerin tutulmasını bekleyen bir büyücü tam da Emhyr’in dibinde duruyordu. O büyücü Vilgefortz’du. Bu olaylar sonrasında yüksek büyücü konseyindeki yerinde de oturan Vilgefortz, Sodden Tepesi Savaşı’nda kuzeyin büyücülerine kumandanlık etti ve dizide de Cahir ile müthiş bir kılıç duellosunu izledik. Savaş bittiğinde Nilfgaard ile kuzey krallıkları arasında arabulucu olan kişi de Vilgefortz’dan başkası değildi.
Bölüm Üç: Kelepçeler ve Susamışlık
Sodden Tepesi Savaşı’ndan sonra kendisini aşağılanmış hisseden Emhyr, büyücüler loncasına karşı kin duymaya başladı ve bu loncanın işini içten içe bitirmek istedi. Bu isteğini yerine getirmesi için Vilgefortz’u görevlendirdi. Vilgefortz, büyücüler ile kuzeyin kralları arasındaki bütün diyaloglara hakimdi, çünkü mesajları büyüyle iletmek yerine kraliyetlere sadık elçiler tarafından mesaj taşınıyordu. Bütün bilgilere hakim olan Vilgefortz, bu bilgileri Emhyr’e yetiştirdi, böylelikle Nilfgaard kralı, ne zaman ne yapması gerektiğini çok iyi bilir bir duruma geldi. Bu olaylar esnasında büyücüler aralarında bir casus olduğunu anlamışlardı ve bu casusun kim olduğu konusunda dedikodular dönmekteydi. Thanedd Adası’nda düzenlenecek ziyafet esnasında her şeyin açığa çıkacağı düşünülüyordu. Bu adadaki toplantıya Geralt, Dijkstra ve Ciri de birlikte katılmıştı.
Bölüm Dört: Stygga Kalesi Savaşı
Stygga Kalesi kedi okulunun yuvasıydı. Ve burada yetişen büyücü ve Witcher’lara 12. yüzyılın sonuna kadar ev sahipliği yaptı. Fakat yüzyılın sonuna doğru kale kraliyet birlikleri tarafından işgal edildi ve üç gün boyunca süren bu işgalde içerdeki tüm witcherlar öldürüldü. Yıllar geçtikten sonra bu kale terk edildi ve dünyayı dolaşan Vilgefortz tarafından saklanma yeri olarak kullanıldı. Vilgefortz, bu kalenin içinde Ciri’ye ulaşıp onun kanını ve genini kullanmayı hedefliyordu. Ve bu hedefler doğrultusunda Yennefer’i yakalayıp bu kaleye zincirlemişti. Yennefer’i kurtarmak için gelecek olan kişi Ciri’den başkası değildi. Ciri, portalları aşıp geldiğinde karşılaşacağı sürprizden bir haberdi. Yennefer’i serbest bırakmaları halinde kendini sunacak belki de daha sonra portal ile kaçacaktı.
Ama Stygga’ya girdikten sonra çıkış yoktu. Vilgefortz, kaleyi portal ile dışarı çıkılmasın diye özel bir büyüyle donatmıştı ve Ciri artık Yennefer ile bu kalede mahkumdu. Vilgefortz emeline ulaşmak için Ciri’yi bağladı. Ciri’nin attığı çığlıklar kalenin her yerine yayılırken bu çığlıkları yalnız bırakmayan bir kargaşa peydah oldu. Geralt yanında dostları ile kaleye girmişti. Bu dostlardan biri olan Regis, yarasa kılığında Ciri’yi aramaya koyuldu ve buldu. Ciri’ye hemen kaleden çıkmayı teklif etti ancak Ciri bunu kabul etmedi. Yennefer’i bulmaları şart oldu fakat bu sırada Geralt çoktan Yennefer’i kurtarmıştı. Geralt ve Yennefer Ciri’yi bulmak için harekete geçtiklerinde Leo Bonhart Ciri’yi bulmuştu ve Ciri, Leo Bonhart’tan kaçıyordu.
Kaçtığı sırada Kahir’le karşılaştı. Kahir meşhur miğferi ile kendini tanıttı. Ciri’nin kaçışına yardım etmek için Leo ile dövüştü ve o sırada öldü. Ciri’nin kaçacak yeri kalmadığında Leo Bonhart ile dövüşmeye başladı. Kaer Morhen’de aldığı dersleri bir kainatın parçasıymışçasına yerine getirdi ve Leo Bonhart’ı oracıkta öldürdü. Bütün bunlar olurken Vilgefortz’un da sonu gelmek üzereydi. Büyücü Yennefer’i kolayca alt eden Vilgefortz, kendisine atılan Regis’i de alevler içinde kavurarak öldürdü. Geriye bir tek ders alsın diye öldürmediği Geralt kalmıştı. Geralt’a saldırdığı sırada usta işi bir illüzyonla karşılaştı ve aldatıldı. Bu sırada Geralt çoktan Vilgefortz’un yanında bitmiş ve büyücüyü öldürmüştü. Bu usta işi illüzyon numarasının ise Geralt’tan değil muskasından geldiği sonradan anlaşılacaktı.
Vilgefortz öldüğünde dünya sahici bir kötüden kurtuldu. Ve bu kötünün sığınağı Stygga ise bilinçsizce Büyücüler Loncası tarafından tarihi gömüldü. Öyle ki bu yer hakkında tek bilgi Elander’in Kara Kitabından elde edilir hale geldi.
Kaynak: İnan Köse/Youtube